Öncelikle herkesin yeni yılını candan kutlar, sağlık, başarı ve BDSM güzellikleriyle dolu 2022 senesi dilerim. Covid başımızdan gitsin ve hepimiz bir oh diyelim. Sizden gelen yoğun yorumlar ile eposta karşılığında konuyu derinleştirmek istiyoruz. Bu sefer Efendi’si yazması daha uygun olacak çünkü neden arkasından ceza gelmedi, emir yeterince yerine getirildi mi, eksikler nelerdir gibi sorulara benim açıklık getirmem daha yerli yerinde olacaktır. Kısacası birilerin ayağının altını öpmeye devam hatta ayakları çıplak ki sorun olmasın.

Bizim BDSM olayını bir başa alalım

Bizler büyüdükçe ilk adımlarımızı unutuyoruz çünkü yürümek otomatikleşiyor. Harbi ki bizim her atığımız adım bir doğal mucizedir. O kemiklerin kaslarla uyumlu çalışması, her adımda beyin ile denge organımızın bizi ayakta tutması ve ihtiyaçlara göre hızımızı ve yönümüzü ayarlamak aslen çok komplike bir iştir. Robotlara yürümeyi öğretmek uzmanlar tarafından kaç asır sürdü biliyor musunuz? Ve buna rağmen bizim kadar iyi yürümeyi beceremiyorlar.

Bizim BDSM olayını bir başa alalım lütfen. İlklere geri döndüğümüzde yani Elif’in ilk yazısından başlarsak bugüne inanılmaz bir ilerleme başardı, kendisini geliştirdi ve hala gelişiyor. Bunun sonu olmayacak. BDSM yürüme gibi otomatikleşen bir şey değildir, en azından ondan bir kat daha komplikedir ve aslen bir insan gelişimiyle eş değerdedir. Tabi biz BDSM içinde sadece macera arayan iki insan değiliz. Biz ruhumuzu bu tutkuya veriyoruz. Onunla birleşiyoruz. Bir yaşam felsefemiz oluşuyor ve oluyor.

Kimse bizim gibi BDSM yaşamaya mecbur değildir. Önemli olan BDSM’i kirletmeden yaşayın. Bunun en kolay yöntemi SSC ve/veya RACK çerçeveleri içinde BDSM’i yaşamanızdır. Biz BDSM (aslen BDDSSM in kısaltmasıdır) içinden SM’i merkezi seçen bir bağlantı içindeyiz. Sadizm ve mazoşizm bizim merkezimiz. Onun için genelde bununla ilgili içerikler paylaşıyoruz. Bu demek değildir ki BD veya DS bizim için anlamı yok. Tam tersine onlar da çok önemli roller alıyorlar ama SM merkezin etrafında olma şartıyla.

köle Elif’in ayakları çıplak değildi

Konuyu saptım diyenlerden anlayış bekleyerek affetmelerini rica ediyorum. Herkes sizin gibi konuyla bilgili olmayabiliyor. Onun için biraz önceki paragrafı uzattım.

Analiz yapılırsa eksik olan iki nokta sizin tarafınızdan tenkit edildi hatta ayağını öptüren Ceylan hanımdan da. Gelelim önce ilk eksik olan gösterilen ayrıntıya. köle Elif’in ayakları çıplak değildi. Evet, bu kesinlikle bir hata veya eksik. Ayakları çıplak olmalıydı çünkü bizi takip edenler bunun bir temel kural olduğunu geçmiş paylaşımlarımızdan bilirler.
Ama mademki kimse kölemin avukatlığını yapmak istemiyor, ben yapayım. Belki de dediniz ki ‘Efendi’si varken bana laf mı düşer’ diye. Sizi anlıyorum. Peki şu ayrıntıyı belirtmek hat mı olurdu sizce?

kölem iş yerinde devamlı gördüğü bir kadına ayağını öpmeyi soruyor. İş arasında. Belki o kadın bir daha yüzüne bakmayacak? Belki ona sapık gözüyle bakacak? Belki onu şikayet edecek? Kim bilir Elif’in aklından neler geçiyordu. Kimse zannetmesin bu bir kurguydu. Kayıt anında tutuldu. Peki onca heyecanın içinde ayakkabılarını ile çoraplarını çıkarmayı unutması insanlık hali değil mi? Ceylan kabul etmiş, o heyecanlı, Elif heyecanlı ve icabında birilerine yakalanma korkusu var. Şimdi bu şartlar altında Elif’e ne kadar ağır bir hesap kesmeli? Sizce ne tür ceza uygundur? İnanın her yayına çıkan yorumun içinde ki ceza öneriyi ciddi düşüneceğim ve ortak bir karar alıp o cezayı Elif’in üzerinde uygulayacağım.

İki ayağımı da öptürseydim keşke

Tüm hikayeyi okuyanlar biliyor. Ceylan’ı bu olay çok etkiledi ve ‘iki ayağımı da öptürseydim keşke’ diye belirti. Şimdi bunun içinde ceza isteyenler oldu. Haklı olabilirler. O noktaya kadar gelmişsin, kadın ayağını öptürüyor, sense bir ayağı öpmekle yetiniyorsun.

Ben Elif’e bir görev verdiğim zaman empati kurmaya çalışıyorum. Tüm emri ben yerime getireceğimi hayal ediyor ve ardından Elif bunu nasıl yapardı diye tekrar aklımda canlandırıyorum. Zorluk ile imkanlar doğrultusunda duruma göre düzeltmeler yapıyorum. Bu görevin zorluğu bana sorarsanız 1 den 10’a kadar değerlendirme yaparsak ve 10 en zoruysa, bence en az bir 7’yi hak eder. Bu açıdan bakarak, Elif bana görevi yerine getirdiğine dahil kayıtları paylaşıp bana anlatınca, ben sadece tek ayağı öptü diye fazla kafaya takmadım. Ceylan bunu belirti diye ancak dedim ki ‘bir daha ki sefer tekrar tek ayak öpersem, ceza alırsın’.

Biliyorum bazılarınız Elif’in tekrar falakaya çekilmesini ve tabanlarına işkence yapılmasını sabırsızlıkla bekliyor. Merak etmeyin, cezasını alacak ve sizler de izleyeceksiniz. Peki her iki noktaya dikkat ederek lütfen yorumlarda fikirlerinizi paylaşın. Hangi cezayı hak ediyor, bizimle paylaşın lütfen.

Ayakları çırılçıplak görevi yerine getiriyor

Fakat olayı öyle basit bırakmayalım tabi. Elif benden görevi tekrarlama emri aldı. Bu sefer başka bir kadına, başka bir ortam da köpek hizmeti sundu ve ayağının altını öptü. Önce her beraber bir kayıt dinleyelim.

Ses kayıtta duyduğunuz gibi Elif başka birini ikna etme peşinde. Gittiği bir kuaförde şansını zorluyor ve 7 kat yabancının ayağının altını öpmeye razı ediyor. Bu sefer dikkat ediyor ve ayakları çırılçıplak görevi yerine getiriyor. Ayrıca kadının iki ayağının altını öpüyor. Düşünsenize, kadın olsanız bile, böyle bir konuyu başka bir kadına açmayı ve onun ayaklarının altını öpmeyi. Sadece bu girişim bile yürek ister. O anın heyecanını yaşamadan tahmin etmek az gelir. Kimimiz yeterince empati kurabilir? Kaç kişimiz bu kadar sınırlarını zorlamıştır acaba? Bunların karşısında bir hata veya eksik olursa ne yapmalı? Gelin izleyin ve olayın içinde yaşanan bir eksiği görevin yerine getirilmesiyle beraber izleyelim.

Gördüğünüz gibi öptüğü ayaklar bu sefer çıplak değil. Ne oldu acaba? Yoksa kölem sabrımızı mı denetliyor? Maalesef ayaklarını öptüren kadının külotlu çorabı vardı ve çıkaramadı. Onun için kölem onun çıplak değil çoraplı tabanlarını öptü. Bunlar planlanamaz. Aksilik olabilir her zaman. Peki buna da ceza kesmek lazım mı? Nasıl bir ceza yakışır? Veya tebrik mi edip görevin devamı mı gelmeli?

Gelin yeni yılda hep beraber BDSM ile fetiş duygularımızı yaşayalım, yaşatalım ve keyifle Elif’in karşılaştığı maceraları takip edelim.

Aferin kölem, MasterDaPain