loader image

Yetersizim

Yetersizim köle varlığımla yeryüzündeki yaşamış, yaşayan ve yaşayacak olan tüm canlılardan daha mutluyum. Canlı oluşumun en net ispatı. Yaşadığıma emin olduğum ve iyi ki bu hayattayım dediğim sahici sebep. Efendim’in kölesi olmak. Benim için tek gerçek bu. Kendi başına köleliğin hiçbir anlamı ve manası yok. Efendim’in kölesi olmak. Hepsi bu!

Hayal edemediğini dahi yaşamaktır

Sadece Efendim’in kölesiyim. Böyle ifade edince, bu duyguyu bilmeyen ve anlamayan için kendimi sınırlamış ve kısıtlamış gibi anlaşılabilirim.

Aksine, Efendim’in kölesi olmak dünyanın dışında uçsuz bucaksız bir alemde yaşamaktır. Küçük bedenin içine ruhunun sığmaması demektir. Hayal edemediğini dahi yaşamaktır. Gördüğüm anlayış, olmasa da olur dediğim şeylerin özenle gerçekleşmesi, en korktuğumda bile hissettiğim güvenden emin olma hali ve şefkat, köleyken aşağılandıkça insan yanımın yükselmesi, acı çektikçe daha da bağlanmam O’nun büyüsü.

İyi ki yanlış yapmışım

Efendim, öyle bambaşka bir yerde ki, benim O’nun yanında bulunmanın hakkını verebilmek için sayısız ömrüm olsa bile mümkün değil. Bazı hatalardan ben dahi kendimi, kendi içimde temize çıkaramazken Efendim beni oldukça rahat, içimi eriten sıcaklıkla ve tüm samimiyetiyle yolun bittiği uçurumun kenarından alıp sonsuz bir yolculuğa çıkarıyor. Üstelik nedenleri belli ise, hatalarımdan ders almamı sağlıyor.

Belirsizlik içindeysem ihtimalleri anlatıp içime ferahlık veriyor. Hem insan hem de köle olarak hataların çok doğal olduğunu daha iyiye giden yolun tam da bu noktalar olduğuna ikna oluyorum. Zaman oluyor, iyi ki yanlış yapmışım dediğimi biliyorum. Hatalar öğrenmenin etkili bir yoluymuş. Efendim sayesinde önce kendimi mevcut halimle kabullendim, sonrasında ise gelişmek üzere algılarımı tamamen açtım.

Efendim’in varlığı ile mutlu oluyorum

Efendim’i, kölesi olma sıfatı dışında tanımış olsaydım da yine bu kadar hayranı olurdum. Hayata ve insanlara karşı bakışı, sevgisi, fikirleri ve inancı konusunda da benzersiz. O’nun seviyesine yaklaşan bir örnek bile imkansız. Çoğu kez kendimi insani yönden de sorgularım. Efendim gibi görmeyi, anlamayı örnek almaya çalışıyorum. Her anlamda muhteşem bir insan. Herkese bir katkısı kesinlikle olur. İlham verir, ufku açar, insanın ruhunu ayağa kaldırır. Efendim’e temas etmemek ne feci bir kayıp!

köleliğimin ilk zamanlarından bu yana Efendim’in benzersiz oluşunu keşfettikçe ne denli ayrıcalıklı olduğumu düşünüyorum. Benim Efendim herkesten üstün. Bütün yönüyle Efendim’in varlığı ile mutlu oluyorum. Uzun süre bu durumun keyfini çıkardım. Kendini her daim yetiştirmiş, bildiklerine rağmen hala öğrenmeyi kendine görev edinmiş ve mücadeleyi asla bırakmayan birinden bahsediyorum.

Yetersizim düşüncesi kalbime işledi

Bense, basitçe köle olmak istiyordum. Artılarım neydi, diğerlerinden beni hangi yönüm ayırıyordu? Bana değer miydi? Olmasam da olurdu. Peki ya Efendim olmasaydı, rüyamda bile göremezdim. Efendi’lerin şahı beni kendine köle seçmişti. Sıfırdan bile değil. Daha düşük seviyeden alıp bugüne getiren Efendim’in bana harcadığı emek, ayırdığı zaman ve verdiği değer paha biçilemez. Ne yapsam karşılığı yetersiz.

Efendim’in yüceliğini gördükçe aradaki mesafeyi kapatamaz oldum. Efendim’in karşısında ben kimdim? Bu ne hadsizlik! Hangi yüzle kölesi olabiliyordum? Dayanağım neydi? Bana yaşatılan ve bahşedilen güzellikleri hak ediyor muydum? Kendimi çok yetersiz hissetmeye başladım. Yetersizim düşüncesi kalbime işledi.

Efendim’in emeğine saygısızlık ettim

Zaten hatalarım boyumu aşıyor, zaten bir görevi yaparken yanlışlarım olmazsa olmaz. Eğer bir görevi normal şartlarda yapıp başardıysam da, ben yapabildiysem başka biri daha iyi yapabilirdi diye kendimi aşağı çekiyordum. Bir de yapamadığımda, kendimi yerden yere vururum. Bunu da mı yapamazdım? Ne bekliyordum ki kendimden. Efendim ayağa kaldırmak için çabalıyor. Ben kendimi içerden çökertiyorum. Buda yetersizim duygumu besliyordu.

Elimdeki şansı en iyi şekilde değerlendirmek varken, hak etmediğimi düşündüm. Başta Efendim’in emeğine saygısızlık ettim. O’nun sorunu olmadığı konularda kendimi yargıladım. Kendime daha doğrusu Efendim’in kölesine haksızlık ettim. Farkındaydım. Ne çaresiz bir durum ki, Efendim’in olmadığı bir yol düşünemezken aynı yolu birlikte yürüyecek kadar kendimi layık görmüyordum. Öyleyse, nasıl Efendim’in karşısına çıkıp kendimi anlattım? Nasıl bir gereksinimdi?


Yetersizim Falaka Ceza Seansın Albümü


194 fotoğraflık albüm FAN sitemde mevcuttur!




Sana inanıyor ve güveniyorum

Büyüklüğünü ve değerini internette okuduğum kadarıyla anlamışken, neden kendimi ortaya attım? İhtiyacım vardı. Tam da Efendim’e muhtaçtım. Şanstan daha özel daha derin bir nedenden dolayı kendisine çekildim. Yazılarını tekrar tekrar okudum. Zamanla Efendim’i tanıtan ayrıntılara rastladım. Daha o anlarda bağlandım Efendim’e. Daha fazla uzağında kalamazdım. Etrafında dolaşıp sonunda ayağının altındaki yerim için seçildim. Ben yetersiz olsam, henüz başta kabul edilmezdim. Bende umut gören Efendim’i nasıl böyle bir sebeple meşgul ettim?

Sosyal hayatımda belli bir özgüven problemim var. Bazı atılımlarla ters köşe yapsam da genelde halim budur. Bu problem, kendimi köle olarak yetersizim hissetmemle birlikte mi beni kemiriyor bilmiyorum.

Yalnız, iki durum da beni falaka ile cezalandırılmamı, yani kendime gelmemi, sağladı. ‘Sen yetersiz değilsin. Sana inanıyor ve güveniyorum.’ Efendim bu sözleri bana defalarca söyledi. Daha önce neden aklım başıma gelmedi?

Efendim beni falakaya çekti

Falakaya saniyeler kala yeniden duyduğum bu sözler bendeki tüm olumsuz düşüncelerin geçerliliğini kaybettirdi. Duygularım ve dengem değişti. Bu falakamda, kendi içime dönüp kendimle o kadar çok uğraştım ki, fiziki olarak yaşadıklarımı berrak bir şekilde hatırlamıyorum.

Efendim beni falakaya çekti. Ben kendimi iç hesaplaşmasına çektim. Yetersizim düşüncesine dair nasıl bir inanç geliştirmişsem, ona rağmen falakam tam tersi istikamette ilerledi. Acıyı, eksik ve yetersiz olduğum için hak ettiğimi ispatlarcasına kabullenecektim.

Değersizliğimi Efendim’e bile kabul ettirmeyi amaçlıyordum. Zaten yapamıyorum ya, benden olmuyordu sonuçta. Falaka sırasında da tekrar altını çizmek istiyordum. Belki de Efendim falakada sopayı üzerime atacak ve benim adıma hazin bir konuşma yapılacaktı. Madem yetersizim, falakada bunu destekledi, öyleyse…

Ben yetersizim

Efendim’in karşısında gözlerine bakarken sayısız kez, ‘Ben yetersizim.’ dedim. Onun utancı, kendimi haklı sanmam falakanın ötesine götürdü. Canım ne kadar yandı, tabanlarımın hali nasıldı hepsi o anlarda kaldı. Şimdiye ve daha sonrasındaki manevi etkisi hep aynı kalacak. Kendimi olumsuz düşüncelere kurban etmeyeceğim. Efendim her şey yolunda diyorsa, yolundadır.

Ben, yetersiz değilim. Sadece hataları olan ve zamana ihtiyacı olan bir köleyim. İlk günden bu güne çok şey değişti. Evvela, Efendim’in kölesi olma cesaretini gösterdim. Düşüncelerim, ruhum ve görünüşüm her şey Efendim’in varlığıyla yeniden şekillendi. Ayrıca, hayatın içinde geçtiğim yollar, yaşadığım dönemler, hissettiklerimi neden yok saymışım?


Yetersizim Fragman

– Uzun Fragman Belki Gelecek –




Böyle bir Efendi’nin kölesi nasıl yetersiz olsun

Kendimi yargılarken, unuttuğum bir şey daha var. Bugünüm, başladığım yere çok uzak. Daha iyiye yakın. O’na layık olmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Kimleri karşıma almadım ki? Kimlerle ne mücadelelere girmedim ki?

Ürkek ruhum, yeri geldiğinde üzerime gelenleri geri adım attırdı. Ben köleliğimi yalnızca görevlerdeki ve seanslardaki halimle değerlendirdim. Eksiklik tam olarak burada. Efendim ise, her şeyi bir bütün olarak ele alıyor. Benden istediği hiçbir zaman robot gibi emirleri yerine getirmek olmuyor. Öğrendiklerimin üstüne küçücük bir katkı yaparak gelişim gösterdiğimde dahi övgüsünü esirgemez.

Beğenisini kazanamadığımda sözünü olabilecek en ılımlı şekilde ifade eder. En çok da yeniden denemeye ve gelişmeye teşvik eder. Böyle bir Efendi’nin kölesi nasıl yetersiz olsun?

Benim de bir değerim var

Her şeyi bir kenara bırakıp farkında olmam gereken en önemli hususu atlamamalıydım. Efendim çok iyi bir insan. Harikulade bir Efendi. Sadist bir Efendi. ‘SADİST’ ve ‘EFENDİ.’ Varlığımın nedeni, O’nun keyfine ve zevkine hizmet etmek. Efendim, öylesine ve hayrına bana Efendi olacak değil. Benim de bir değerim var.

Olmasa, Efendim beni yanında tutar mıydı? Dili damağı kuruyana dek benimle konuşur muydu? En güzel ve en özel anlarını benimle paylaşır mıydı? Öğrettiklerini anlamamış ve uygulamamış olsaydım adım silinip gitmez miydi? Acıyla kıvranışım keyif vermeseydi sopaları birer birer tabanlarımda kırar mıydı?

Kendimi en dibe çeken kendime haykırıyorum. Haklısın, bazı eksikliklerin olduğu aşikâr. Saçma hatalarla da başını derde sokuyorsun. Bunların üstünde, en büyüğün, en yücenin, en sadistin elindesin, ayağının altındasın. Seni, kendisi ezerek, ince işleyerek dilediği gibi kullanmaktan memnun.

Gerisi sopayla halledilir.

Yazımı paylaşın

Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz. - Özdemir Asaf

Yazar

Paylaşımlar

Diğer yazılarımı da okuyun :-)

köle Elif
Latest posts by köle Elif (see all)

Yazımı paylaşın

Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz. - Özdemir Asaf

Yorumlarınız

Düşücelerinizi paylaşın

Bildiri Gönder
Bildir
guest

15 Yorum
Beğenilenler
En Yeniler Eskiler
Inline Feedbacks
View all comments

15
0
Düşüncelerini paylaş, lütfen yorum yap.x