Eda Hanımdan bize gelen ‘bir itaatkar Sahibine karşı nasıl olmalı’ sorusuna Elif ile MasterDaPain buradan cevap veriyorlar. Cevaplar ayrı bir şekilde verildiği için bazı yerlerde benzer düşünceler paylaşılıyor. Önemli olan Eda Hanımın ricası üzerine bir kölenin ve ayrıca Efendi’nin bakış açısıyla cevap verilmesidir.
itaatkar Eda’nın Sorusu
Elif öncelikle merhaba. Kocaman sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum sana güçlü kadın. Bu iletimi okuyup efendinle cevaplarsanız o kadar sevinirim ki… Bir akla, bir düşünceye çok ihtiyacım var.
Ben 24 yaşında bir kadınım. 7 yıldır bdsm tarzı ddlg ilişkisi yaşamak gibi bir hayalim vardı. Aslına bakarsan köle değilim. İtaatkârım. Çok sınırları olan biriyim. Fakat itaât etmek, boyun eğmek, hizmet etmek ve emirleri yerine getirmek hoşuma gidiyor. Bu benim için bir roleplay değil tamamen bir yaşam tarzı. Hayatın içinden, tamamen gerçek şeyler. 1 ay önce 7 yıllık arayışımın sonunda erkek arkadaşımla yani sahibimle tanıştık. Ben bu tür yaşantıları sevgilim/eşimle yaşamak isteyen biriyim. Aramızda duygusal bağ da olsun istiyoruz.
Yetersiz, Beceriksiz Ve Aptal Hissediyorum
Konuya geleyim sizi oyalamadan. Tam olarak itaatimde bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Hatta buluşup public bir mekanda bile bir şeyler denedik. Sahip fetişistliği var sanırım ben de.. Ayak fetişim olmamasına rağmen öp, yala dese yapacak kıvamdayım. Fakat bazı konularda çok yetersiz, beceriksiz ve aptal hissediyorum. Bir türlü odaklanamıyorum, adapte olamıyorum yeni yaşantıma. Evet bunu gerçekten çok istedim hala istiyorum. Erkek arkadaşımı bulana dek ölü gibiydim mesela… Ama bazı kurallara uyamıyorum. Unutuyorum ve aklımdan çıkıyor. Yerine getiremiyorum. Ya eksik oluyor ya da yanlış.
Çıkmaza girdim
O mükemmel biri. Sevgiyle, güzellikle uyarıyor anlatıyor doğrusunu gösteriyor. Fakat ben yapamıyorum. Özgür ruhlu bir yapım da var acaba ondan olabilir mi? Kafam çok karışık. 7 gün 24 saat hizmet etsem yetmez gibi.. Ama çoğu konuda tıkanıyorum. Sahibime karşı da mahçup ve utanmış vaziyette buluyorum kendimi. Seni çok uzun zamandır takip ediyorum. Türkiye’de böylesine cesur ve ne istediğini bilen kadınlar çok az.
Sana imreniyorum hatta kıskanıyorum bile. Bir itaatkar sahibine karşı nasıl olmalı? Ben nerede hata yapıyorum? Bu soruların cevaplarını bulamıyorum. Lütfen. Lütfen bana dönüş yapın. Çıkmaza girdim. Çok üzgün ve yıpranmış haldeyim..
Elif’in Cevabı
Merhaba Eda.
İltifatların için çok teşekkür ederim. Günlüğümde senin de varlığını bilmek çok güzel. Mesajını okurken, cümlelerinde kendimi o kadar çok buldum ki… Seni en iyi anlayan kişilerden biriyim.
Efendim’in Sayesinde Aştım
Sınırlarının oluşu bir yanlış veya eksiklik değil. Sınırlara rağmen, BDSM’i yaşama arzusu ve vazgeçmemek o sınırlara en güzel meydan okumaktır! Efendi/Sahip açısından da, sınırlar bizim gördüğümüz gibi değildir. Bazen yöntem veya teknik değiştirerek sınır emrini yine yaptırabilir. Belki de, bazıları gerçekten sınır değildir! Ben, sınırım sandığım birçok konuyu Efendim’in sayesinde aştım. Kolay ve hemen olmadı. Efendim’in sabrı, anlayışı ve bana duyduğu güveniyle üstesinden gelebildim.
Daimi sınırları da olan bir köleyim. Bunu söylemek bana yanlış hissettirmiyor. Aksine, güven ortamı sağlıyor. En başta, Efendim benim sınırlarımı değerlendirirken, köle olmaktan önce hayatın ve toplum içindeki yerimi ve sorumluluklarımı gözetiyor. Köle ve itaatkar sıfatından önce insanız. Sırf bu sebeple birçok konuda ve alanda sınırlarımız var. Bunu kabullenerek yolda olmak daha netlik kazandırır. Tüm zayıflıklarımıza rağmen köle ve itaatlarız. Bunun hissettirdiği güç, çok farklı bir duygu.
Bende, Kendimi Yetersiz Hissettim
7 yıllık arayışına, 1 ay önce kavuşmuşsun. Senin adına çok sevindim. 1 aylık süre çok yeni ve kendini böyle yetersizlikle yargılaman, bence kendine haksızlık. Her şey daha yepyeni. Bence her şey yolunda. Alışma ve bocalama dönemleri olabileceğinden kendine hata payı ve zaman vermelisin. Zamanla veya tecrübe ile kusursuz da olmuyoruz. Yine, çok aptalca hatalar yapabiliriz. Bazen, basitçe sayı saymayı düzgün adım atmayı dahi beceremez hale gelebiliriz. Bu haller, Efendi/Sahip’ler açısından epey eğlenceli olmalı.
Bende, kendimi yetersiz hissettim. Hatta bu yüzden çok büyük cezalar aldım. Birçok yazımda anlattım bu duygumu. Başka hatalarımda duymadığım azarları sadece bu nedenle işittim. Önceki kadar olmasa da hala içimde yetersizlik zehiri var. Yok olmadı ama artık Efendim’i bu konuyla meşgul etmiyorum. İnan bana, yanıltıcı bir duygu. Eğer biz, hissettiğimiz gibi yetersiz olsak neden biz, tercih edilelim ki. Sonuçta bu beraberlikler temelde zevk üzerine kurulu değil mi? En yeterlisi varsa eğer, onları tercih etmezler miydi?
Yetersiz Etiketini Yapıştırıp Gelişimin Önünü Kapatıyoruz
Biz, kendimize yetersiz etiketini yapıştırıp gelişimin önünü kapatıyoruz. Öğrenme, çaba gösterme ve gelişmenin yolculuğu bu. Gelişmesi gereken konu ve durumlarda Sahip’in seni yönlendirip destekleyecektir. Kendi kendini bu şüpheyle hiç üzme. Sahip’in ile konuşmak seni her şeyden çok rahatlatacaktır. O, sana yetersizsin demiyorsa bu doğru olmayan ve üstünde durmaman gereken bir konu. Ki, böyle demek yerine senin kendimi geliştirmeni isteyecektir. Unutuyorsan hatırlamak için yöntemler geliştirebilirsin. Hata yapıyorsan tekrar denemelisin. Olmuyor, yapamıyorum demek yerine yapılacak çok şey var.
Sahip’inden af dilenip, hak ettiğin cezayı çekmelisin. Bu ceza senin motivasyonun olacaktır. 7 yıl hayalini kurdun, 1 aylık deneyiminle kendi hakkında erken karar verme. Zamanla her şeyi daha güzel yaparsın. Alışma dönemindesin. Aksini ve olumsuzu düşünmek için hiçbir sebep yok.
Sonra geçmişe baktığında kat ettiğin yol, seni mutlu edecek.
MasterDaPain’nin Cevabı
Sevgili Eda, “sahip fetişistliği” okuduğumda gülümsedim. Aslında çok güzel bir tabir bulmuşsun kendi DDLG bakış açını anlatmak için. Bazıları sadece kabaca açıklamaya bakıp ‘Daddy Dom and Little Girl’ veya ‘Daddykink’ diye olaya bakıyor. Ama senin isteklerin ve beklentilerin bunda öte. Aslen ne istediğini ve olduğunu ama neleri de istemediğini çok iyi belirleye biliyorsun. Bu Sahibine karşı onun durumunu baya kolaylaştıran bir duruş.
En Başta Sen Bir İnsansın
Böyle bir duruşunun farkındalığı ve belirlenmesi, senin ne kadar zeki ve ne istediğini bilen bir kadın olduğunu gösteriyor. Öncelikle bu gerçeklerin karşında kendinle gurur duymalısın. Sen eğer bu tarif ettiğim kişiye sahip olmasaydın, zaten bize yazmazdın. Demek istediğim, her ne kadar güçlü olsan da, hatalarını analiz edip çözüm aramayı bilen birisin. En baştan belirteyim, senin zayıf noktalarından birisi sabırdır.
Yedi yıl beklediğin ile aradığın bir ilişkiyi ve partneri bulmuşsun ama 1 ay içinde mucizeler bekliyorsun. Eğer 1 ay içinde senin kendinde kusur olarak gördüğün ‘hatalar’ düzeltile bilinseydi, dünya barışını bulmaya yakın olurduk. Unuttuğun en büyük ayrıntı, sen en başta bir köle, hizmetçi, sevgili, küçük kız, vs. değilsin. En başta sen bir insansın.
Kendisini Yetersiz, Beceriksiz Veya Aptal Bulmayan Bir Kadın Var Mı
Ayrıca ben tüm BDSM hayatımın içinde bir kez olsun senin gibi veya benzeri şekilde endişeleri olmayan bir köleye denk gelmedim. ‘Ben hatasızım’ diyen köleleri de gördüm. Ama eninde sonunda kendisini yetersiz, beceriksiz, aptal veya daha değişik hissettiler. Ama sen hiç Sahibine veya her han gibi başka bir Efendiye kendilerini nasıl hissettiklerini hiç sordun mu? Sen hiç başka kölelere bu soruyu sordun mu?
Bir soru daha sormak istiyorum. İnan bunu kadın ayırımı veya kadınları aşağılamak için sormuyorum sadece açık ve mümkün olduğu kadarıyla objektif mantık yürütmeye çalışıyorum. Kendisini yetersiz, beceriksiz veya aptal bulmayan bir kadın var mı bu dünya da acaba?
Muhteşem, Becerikli Ve Akıllı Bir Kadın İle Hizmetkarsın
Elif için çok güzel sözler buldun. Ve oda sana benzer bir şekilde güçlüydü. Beni Efendisi olarak istiyordu ama ben onu kapıdan kovdum, o bacadan girdi. Lakin onun dışında Elif kendisini hala yetersiz, beceriksiz ve aptal hissediyor. Mademki bir Sahibin var, bırak bu sorumluluğu o üstüne alsın. Sonuçta seni olduğun gibi kabul etti. Senin için anlayış ve sabır gösteriyor. Sen daha ne istiyorsun peki?
Evet, ona, onun emeklerine karşı layık olmak istiyorsun. Belki sen sandığından fazlasını geri veriyorsun ki onun gözünde muhteşem, becerikli ve akıllı bir kadın ile hizmetkarsın. Ben sana şimdi başından beri Elif’e söylediğimi aynı şekilde söyleyeceğim. Farz et, Sahibin sana söylüyor ki ‘lütfen sen beni benim için düşünme’. Sen ona layık olup olamadığını, emirleri yeterince getirip getiremediğini ve bu sorunlarla ilgili ne yapacağına ile düşüneceğine kendisi karar versin.
O Birliği Ve Beraberliği Kimse Yıkamaz
İletişim BDSM ile hayatın içinde en önemli etkendir. İletişiminin fazlası olamaz. Sonra birbirinize güven ile saygı gelir. Saygıda sorun yok ama sen Sahibinin yeteneklerine ne kadar güveniyorsun? Kendine ne kadar güveniyorsun? Zamanla tüm sorularına cevap bulacaksın. Sabır gerçekten bir erdemdir.
Göreceksin, zamanla her şeyi yoluna girecek ve başka sorular ve sorunlar çıkacak. Ama iletişim, güven, saygı ve sabır oldukça, birliğiniz ile beraberliğiniz çok güçlü olacaktır. BDSM içinde güçler dengelerini bulduğu vakit, ve bu durum sadece eşit olabilir, o birliği ve beraberliği kimse yıkamaz. Siz ikinizde bir bütün olursunuz.
Hiç Düşünme Ve Ölümüne Kadar Onu Yaşa
Ayrıca korkma! Her şey fazla güzel değil mi? Bu sadece bir rüyaysa? Senin bir hatanla her şey yıkılırsa? Bunun gibi ve kim bilir daha nice sorular aklından geçiyordur. Korkunun ecele faydası yoktur. Kalbinin sesini dinle ve gönlünü ferah tut. Belki de sadece gerçekten mutlu olmaktan korkuyorsun. Ama benden bir naçizane fikir paylaşımı, her beraberliğin en geç ölümle bu dünyada sonunu bulur. O bağ güçlüydüyse, mutlaka başka bir şekilde devam eder.
Ve bu beraberliğin bu dünyada yaşama anı sadece bir günse ama bu bir gün bir ömre bedel diyebiliyorsan, o zaman hiç düşünme ve ölümüne kadar onu yaşa.
Sense bundan da ötede değil misin?!